Anna Karenina’yı bitirdikten sonra elime Tanrıların
Arabaları’nı aldım. Erich Von Daniken,
kitabın yazardan bahsettiği kısmında bunun bir araştırma dizisinin ilki
olduğunu anladım ve şu sıralar hiç de öyle kafamı yoracak “Vaay öylemiymiş bi
araştırayım” diyeceğim bir kitap istemediğimi anladım. Ruhumu yaşadığım dünyadan uzaklaştıracak,
bana farklı bir dünya kurduracak şeyleri okumak istiyorum, hayal kurmak
istiyorum. Zaten hafta sonu “Don Quijote’nin maceralarının dostlar tarafından
temsili”ne gideceğimiz için(dün gittik) Don Quijote’yi okuyayım dedim.
Miguel de Cervantes saavedra(1547-1616), inişli çıkışlı ama sıradan bir hayattan sonra(1569da Kıbrıs’ı fetheden Osmanlılara karşı haçlı ordusuna katıldı. Haçlı donanması 1571 Leponto Savaşını kazandı Miguel tam bir kahraman gibi çarpıştı bizimkilerle savaşın en kızgın anlarındahep en ön safhalardaydı ve sonunda göğsünden aldığı iki ağır yaranın yanısıra sol elini kaybetti) Ocak 1605’te Don Quijote’yi yayımladı. İyi sattı kitap ama ona para kazandırmadı., bu para sıkıntısından kurtulmak için kitabın 1. Bölümünü Lemos Kontuna ithaf edip onun koruyuculuğuna girdi fakat sonuç değişmedi.
Miguel de Cervantes saavedra(1547-1616), inişli çıkışlı ama sıradan bir hayattan sonra(1569da Kıbrıs’ı fetheden Osmanlılara karşı haçlı ordusuna katıldı. Haçlı donanması 1571 Leponto Savaşını kazandı Miguel tam bir kahraman gibi çarpıştı bizimkilerle savaşın en kızgın anlarındahep en ön safhalardaydı ve sonunda göğsünden aldığı iki ağır yaranın yanısıra sol elini kaybetti) Ocak 1605’te Don Quijote’yi yayımladı. İyi sattı kitap ama ona para kazandırmadı., bu para sıkıntısından kurtulmak için kitabın 1. Bölümünü Lemos Kontuna ithaf edip onun koruyuculuğuna girdi fakat sonuç değişmedi.
Orta Çağ’da delilik; aptallık cahillik ve meczupluğu içerirdi. Rönesansta ise bilge selinin işlevi; doğrudan duğruya putları yıkmak, kabul edilmiş değerleri sorgulamak ve eleştirmekti.
Modern romanın ilk örneği sayılan Don Quijote’yi, Miguel şövalye romanlarıyla alay etmek için yazmaya koyulmuştu. Gerçekten de 17.yy da Avrupa’da feodalizm çöküp ticari kapitalizm gelişirken İspanya feodalizmin son kalesi konumuyla çağına ters düşüyordu. Bu terlikle Miguel Don Quijote ve uşağı Sancho Panza karşıtlığıyla alay ediyordu. Sancho Panza gününün adamıydı; maddi , gerçekçi, gözlemci, bencil ve tüccar. Don Quijote ise tam zıttı özelliklerle bezenmişti; maneviyatçı, idealist, cömert ve verici.
Don Quijote Albert Thibaudet tarafından “Romanların romanı” olarak tarif edilmiştir. Gerçekte de 18-19. Yy arası Don Quijote tekrar tekrar uyarlanmıştır. Charles Dickens’ın Hard Times (Zor zamanlar)ında Gradçrind(1854); Tolstoy’un Savaş ve Barış’ında Kont Pierre; Mark Twain ‘in The Advatures of Hitckleberry Finn’inde Huck Finn(1885); Doatoyevski’nin Budala’sında Prens Mişkin birer Don Quijote tiplemesidir.
Henüz kitabı okumadığım için ne gibi şeyler bulacağımı bilmiyorum kitapta ama oyun bir harikaydı. Don Quijote öldükten sonra arkadaşları onun yasını tutarken; onun hayallerini canlandırıyorlar. Tiyatro içinde tiyatro bir nevi. Rezervuar Kanişleri’nden sonra izlediğim en mükemmel oyundu.
Tüm arkadaşlarının sahip olduğu birer rol var ve hepsi öyle güzel kaptırıyorlar ki kendilerini oyuna. Başta hepsi Don Quijote’i bir hayalperest bir deli gibi görüyorlar fakat oynadıkça ve olayların içine girdikçe tüm düşünceleri değişiyor. Oyuna dahil olmayı hiçbir şekilde istemeyen berberbile kayboluyor rolünde. Hele ki o Don Quijote’nin ölüm sahnesi çok kötü. Hıkırıklarıma engel olamadım, gözyaşlarıma da. Sahne, dekor, müzikler birer harikaydı. Oyuncular da öyle Eğer Don Quijote bir başyapıtsa bu oyun da en az onun kadar başyapıt.
Kesinlikle izlemelisiniz. Kitabı okuyanlar nasıl düşünür bilmem ama benim için mükemmeldi.
Bir türlü cesaret edememişti 1000 sayfaya üstelik de tek cilt. Ama okuyacağım ve oyuna bir de romanı okuyan birinin gözüyle bakacağım.
Sevgiyle kalın.
Tiyatro ve kitaplar hayatınızdan hiç eksilmesin.
N.
Oyun bilgileri ektedir.http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-izmir-programlistesi.html?ay=3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap