14 Ekim 2014 Salı

Su katılmamış salak görmediyseniz buyurun, burdayım :)

Geçtiğimiz cuma (10 Ekim 2014) mis gibi bir Candan Erçetin konseri vardı, sereserpe oturduk çimlere önümüzde biramız cipsimiz kulaklarımızda Candan ooh değmeyin keyfimize.

Zeki ben bi ara kuzenimle tuvalete gittim, giderken de telefonuma baktım; sevgili bir insan yazmış amaan biraz merak etsin sonra cevap veririm deyip telefonu çimlerde bıraktım. Döndük, buralardadır diye merak edip aramadım bi 40 dk kadar telefonu sonra bir de ne görelim. Cee eee! telefon yok!

Karakol faturasını bi de bi numarası falan varmış onu istiyor tabi, hayır ben de telefonumun faturasını hep yanımda taşırım ya o derece geri zekalıyım. Komiser de babacan bi adam çıktı benim gözlerin alkolden döndüğünü görüyor gülüyor falan :) Anlayacağınız haşırttı blekbord :)

İşin arka yüzü; Telefonu ayrıldığım adam(?) aldı o nedenle kullanmayı falan hiç istemiyordum, sürekli kendi kendime yakınıyordum istemiyorum bu telefonu falan diyordum (bana üç buçuk yıllık ilişkimizde aldığı tek şey buydu)  hatta benden iki hafta önce telefonunu kaybeden kuzenime (farkettiğiniz gibi su katılmamışlık sülaleden geliyor :D ) satmaya bile çalıştım :) yani çağırdım telefonun gidişini. Numarayı da değiştireceğim kısa zamanda. Bi ton masraf yaptım elimdeki tüm parayı yatırdım nerdeyse yeni telefona ama tamamen benim, gönül rahatlığıyla kullanabilirim onu; zordan alınmış alınmak istemeyerek alınmış ve yalancı, dolandırıcı bir insana ait değil en azından.

Hadi şerefe :)
Telefonlarınıza mukayyet olun, bi de; "Hayal etmeyi istikrarla sürdürdüğünüz her şey gerçekleşmeye mahkumdur" unutmayın ;)

N.

Size su katılmamış salak göstermeyi vaadetmiştim :) hemen gösteriyorum,

                                                     


Taa geçen yıl çekilmişti, kaybettim tüm fotoğraflarımı notlarımı zor bulunan müziklerimi derken swarmda bu fotoğrafı buldum ve harbiden sevindim :)













10 Ekim 2014 Cuma

Ted

 "İnsanlarla yollarınızın sonsuza dek ayrılmasının ne kadar kolay olduğunu fark ettiğiniz an şok olursunuz. İşte bu yüzden yanınızda olmasını istediğiniz birini bulduğunuzda bunun için bir şey yapmalısınız." Ted 

Otomatik Portakal - Anthony Burgess

"Şiddet, şiddeti doğurur." 


Gelmiş geçmiş en rahatsız edici filmlerin arasında sıralanır "A clockwork Orange" o yüzden izlemeye kesinlikle cesaret edemedim hiç.

Geçenlerde dr da dolaşırken kitabı buldum, okuyabilir miyim diye çok düşündüm; çünkü sonuç olarak o film kitaptan uyarlamaydı ve insan hayallerinde her şeyi daha rahatsız edici yapabiliyor. Alacağım, cesaretimi toplayınca okurum dedim. Bi kaç ay sonra yani geçen hafta okudum. Kısaca bahsedeyim,

Bir gencimiz mevcut, Alex; zaten kitabı da onun ağzından okuyorsunuz. Yaşamları şiddet üzerine kurulu olmasına rağmen yaptıklarını gayet normal görüyor. Başına onca şey gelmesine rağmen bakış açısının değişmemiş olması çok şaşırtıcı geliyor.

Müthiş bir dille yazılmış kitap, bi ara Alex'in argosu dilimde kalacak diye bile korkmuştum.

"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum." diyor Bay Burgess.

Düşüncelerinize sağlık.
Sevgiler.
N.


9 Ekim 2014 Perşembe

"Seni sevenle evlen" ?

"Bu hayatta mutlu olmak istiyorsan sevdiğin kişiyle değil de seni seven kişiyle evlenmelisin" Ne klişe ama. Senelerce annemle bu cümle üzerine tartıştık, şimdi bunu bi yaşıtımdan duymak düşündürdü beni.

  • Siz de böyle düşünüyorsanız bunu evlenmek istediğiniz insana söylemeyin, beni sevmiyor ve sevmeyecek algısı oluşturur. Kim kaldı aklında, kim ona böyle düşündürtüyor, ben bişey yapmadım ona, yoksa hala unutamadı mı?
  • Kuzum deli misiniz siz? hayatınız boyunca sevdiğinizi söylemeden mi yaşayacaksınız? ve sevildiğinizi duymadan.. yaşamayın daha mantıklı değil mi?
  • Hayır bi de sizin karşı tarafı sevmeme durumunuz da ihtimaller dahilinde, beni seviyo diye sizin sevmediğiniz biriyle mi evlenceksiniz?


  Bunu aklı başına gelmemek olarak da nitelendirebilirsiniz ama bu cümle hala bana çok itici ve samimiyetten uzak, arkadaş zor ya da imkansıza yakın da olsa günün birinde kafa dengim bir insan olacaktır mutlu, hüzünlü, tartışmalı, anlaşmalı, sevmeli, sevişmeli yaşayacağım; olursa ekime olmazsa sikime kadar.
Hadi öptüm.
N.