24 Haziran 2008 Salı

20-21 Haziran 08/Hep seninleyiz Türkiye







"Benimsin artık... ...uyumalısın ama" Bu sefer acaba yok 21 benim için değerli bir sayı ve hayatımın adamı.
Hırvatistan maçı görülebilecek en mükemmel maçlardan birydi heralde uzatmaların son dakikasında gol yiyiosunuz uzatmanın uzatmasında 30sn kala maçın bitimine durumu 1-1 yapıosunuz, Türklerden başkası yapamaz bunu :D top kale çizgisini geçiyor ve o an maç bitiyor. Mükemmelin mükemmeli. 9-Semih. Üzüldüm ama Hırvatistan oyuncularına, nasıl ağlıyorlardı hele saçları on numara bir oyuncu vardı, içim parçalandı valla :( Slaven Bilic, bu adı hiç unutmıcam..

8 Haziran 2008 Pazar

Çeşme-Karaburun

Ayayorgi ardından Çeşme çıkışı, Ilıca ve Karaburun yaptık. Mükemmel bir gündü.

7 Haziran 2008 Cumartesi

Gergedan-Glikoz-Tetanoz

Bi aşı bu kadar mı acır ya :'( umarım yarın bu acıma rağmen yüzebilirim ve umarım aşının olduğu yere herhangi bir zarar gelmez. Kendim kaşındım ama neyse. :D Pazartesi Bornova'ya taşınıyorum, pazar günleri gelcem eve sadece. Tahminime göre harika bir yaz olacak, hatta geçirebildiğim en iyi yazlardan biri diyebilirim. Bir de Nikon'um gelse tamam. Kafam boş olcak bu yaz, düşünebildiğim tek şey harika bir manzara ve romanlarım, Nikon'um gelirse bir de fotoğraf; başka hiçbirşey. Şuana kadar harcadığım çabaların boşa olduğunu görüyorum, elime hiçbirşey geçmiyor kendimi kötü hissetmekten başka. Evet belki arkadaşlarımınki gibi düzgün yürüyen bir ilişkim yok, onlarınki gibi bir sevgilim yok, yanımda olacak; beni destekleyecek; bana kendini hissettircek bir beden yok, ruh da ama belki olması gereken böyledir. Oluruna bırakmalıyım herşeyi, belki bigün bulur beni, ne dersin ;)