21 Mart 2012 Çarşamba

Anna Karenina - Final 2 (Vronski)


Levin, Kiti'den vazgeçtiği bir anda Kiti'nin onunla evlenmek istediği öğrenir ve evlenmeye karar verirler. Kilisede  yapılan düğün sırasında (Levin bunu Kiti'yi sevdiği için kabul etmiştir, yoksa düğününü kilisede yapmak gibi bir düşüncesi olmamıştır), Kiti'nin onu nasıl yeniden sevdiğini düşünen ve gözlerini ondan ayıramayan Levin "16-17 yaşları arasındaki o güçlü din duygusunu içinde yeniden canlandırmaya çalışıyordu; ama bunun imkansız olduğunu anlamakta gecikmedi" sf 547

Bir ara Papazın söyledikleri ("Kuşku, insanın zayıflığının göstergesidir. Ama bizler, bizlere çok acıyan Tanrı'mıza bize güç vermesi için dua etmeliyiz.") ilgisini çekmiş fakat kendini odaklayamamıştı.
 ...

....
Kiti anne olmaya hazırlanıyordu ve zorlu bir hamileliğin sonunda neredeyse 36 saat acı içinde kıvranmıştı. Bu saatler Levin'e yıllar gibi gelmiş ve öleceğini düşünmüştü hep. Abisi Nikolay'ın ölümünde hissettiği duygular yine sarmıştı bedenini ve Kiti'nin çektiği acılar nedeniyle sürekli Tanrıya onları kurtarması için dua etmişti. "Tanrıya inanmayan Levin bunları yalnız ağzıyla söylemiyordu. Şimdi o anda, içindeki kuşkuların değil, içinde olduğunu bildiği, aklıyla ulanmasının imkansızlığının bile Tanrıya yalvarmasına engel olamayacağını biliyordu. Bunların hepsi(kuşkuları) yok olmuş, ruhundan şimdi uçup gitmişti. Kendini, ruhunu ve sevgisini elinde hissettiği o zor anında ona yalvarmayacaktı da kime yalvaracaktı?" sf875

Dinle ilgili yaşadığı inişli çıkışlı birçok şeyden sonra Levin daha çok düşünmeye, sorgulamaya başlamıştı.

-"Hrstiyanlığın hayatımla ilgili sorulara verdiği cevapları kabul etmiyorsam, kabul ettiğim cevaplar nelerdir?"sf972

"Elinde olmayan bir bilinçsizlikle şimdi her kitapta, her konuşmada her insanda bu sorulara karşı bir tutum ve onların çözümünü arıyordu" sf973 (bu benim de fazlaca yaptığım bir şey ama herkesin, her kitabın düşünce ve görüşü farklı, insan birleştirmeye kalktığında beyni allak bullak oluyor)

Karısının doğumunda nasıl dua ettiğini hatırlıyordu ama,
"O an gelip geçmişti, o andaki psikolojik durumuna şimdi hayatında yer veremiyordu" sf973

"O zaman gerçeği gördüğünü, şimdi de yanıldığını kabul edemiyordu: bunu serin kanlılıkla sakin sakin düşünmeye başlayınca da her şey paramparça oluyordu. O zaman yanıldığını da kabul edemiyordu, çünkü o anki psikolojik durumuna da değer veriyordu. Bunu zayıflığının bir sonucu kabul etmekle o dakikaların anısını kirletmiş oluyordu. Kendi kendyle yürek burkan bir çelişki içindeydi. Bu düşünceler Levin'i bazen güçlenerek, bazen de zayıflayarak eziyordu" sf 974

Daha çok kitap okuyup inançlarını netleştirmek istemişti, dini mükemmel bir şekilde anlatmış bir kitaptan sonra bir anlığına kendini inançlı hissetmiş, "ama sonra Katolik bir yazarın kilise tarihiyle, ortadoks bir yazarın  kilise tarihini okuyup, aslında yanılmasız olan bu iki kilisenin de birbirini reddettiklerini görünce, kilise öğretisinde de hayal kırıklığına uğramıştı" sf975

Düşündüklerinden, okuduklarından, dinlediklerinden sonuç çıkaramıyordu.

-"Neyin nesi olduğum, bu dünyaya niçin geldiğimi öğrenmeden yaşamama imkan yok. Öğrenemeyeceğim de bunu, o halde yaşayamam" sf975

-"Neyim ben, nerdeyim, niçin burdayım?"sf 979

-"Tanrının varlığının en sağlam delili onun insanlara iyiliği ilham etmesiyse, niçin yalnız Hristiyan kilisesine verlmişti bu ilham? Yine iyiliği savunan, iyilik yapan Budistlerin, Müslümanların diniyle bu ilham arasında ne gibi bir ilgi vardı?"sf1006

Tanrı'dan bahsederek;

-"Peki ya Yahudiler, Müslümanlar, Konfiçyüs dininden olanlar, Budistler? Bu yüz milyonlarca insan, hayata anlam veren bu en yüce mutluluktan yoksun mu bırakılmışlardı yani?" sf1008

-"Benim sorduğum ne? Çeşitli dinden olan insanların Tanrı kavramına karşı tutumunu soruyorum." sf 2008

Levin aklını bulandıran onca karmaşık düşünceden sonra düşünmemeye, sorgulamamaya karar veriyor. Tanrı'ya ve Hristiyanlığa inanmayı yeğliyor.

Ama ben Levin'in aklında bi kuşkunun daima devam edeceğini düşünüyorum.



Not:
Son 50 sf Anna ve Vronski'den birkaç satır hariç hiç bahsetmiyor. O nedenle ben bu romanın iki sonucu olduğunu düşünüyorum.

1. İnsanın tutku ve arzularının cesaretiyle birlikte hayatına yön veren temel unsur olması. Bunun yanında kıskançlığın getirdiği kendi kendini yemek ve kendini sürekli gelişen olaylarda merkez nokta görme arzusunun gerçekleşememiş olmasının(yahut kişinin bunu bu şekilde görmesi) insanı yıkıma; hayattan vazgeçmeye ittiğini.

2. Kişide Tanrı, din, iman, inanç konularını sorgulayıp sonuca varırken delirmek üzere olabileceği ve bu nedenle sorgulamadan(dinler dogmatiktir biliyorsunuz) kabul etmenin akıl ve ruh sağlığı açısından en mükemmeli olduğuna işaret eder.






Sevgiyle kalın Nikolayeviç Tolstoy.
N.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap