20 Mart 2012 Salı

Anna Karenina - Final 1 (Anna - Vronski)


Vronski, Anna'nın sonu gelmez kıskançlık duygularıyla onun özgürlüğünü elinden almaya çalıştığını sezinliyordu ve bir şeyler yapmalıydı. Neredeyse birkaç haftadır hemen her akşam dışarıdaydı, ya Yavşin'le kumarda ya da bir yerlerde bir davette.. amacı Anna'nın aklında onun özgürlüğünü ele alabileceği bir düşünce varsa eğer, o düşünceyi tamamen silmekti.

Vronski, kendinin hala özgür ve boyun eğen bir erkek olmadığını kanıtlamaya çalışırken Anna; başlarda bu kendini kanıtlama çabalarına pek baş kaldırmamış ve içini kemiren duygular eşliğinde Vronski'nin hep bu tavırlarından vazgeçmesini beklemişti. Beklediği hiç olmadı. Anna: "Sevgisinin onun özgürlüğüne bir engel olmaması gerektiğini bana göstermek istiyor. Ama bana gerekli olan kanıt değil, ben sevgi istiyorum."sf 869*

Vronski, eve gelip Anna'nın hüzünlü gözlerini gördüğünde pişmanlık hissediyordu ta ki Anna konuşmaya başlayana dek. Anna'nın kendisine zerre kadar güveni yoktu, nasıl olur da onun için bunca şey yapmış bi adama güvenmezdi Anna? Çocuğunun Karenin'e ait görünmesine bile katlanıyorken.. Aklı almıyordu Vronski'nin.

Anna, Vronskinin onu artık eskisi gibi sevmediğini, ona tiksintiyle baktığını; onunla ilgilenmemesinin sebebinin de bu tiksinti olduğunu biliyor(?) fakat bu adamdan vazgeçemiyordu. Gerçi vazgeçse ne yapacaktı? Kocasını terk etmişti ve şimdi sevgilisini de mi terk edecekti? Kıskançlığının farkındaydı fakat engelleyemiyordu kendini; "Varsın sıkılsın Vronski onun yanında, burda yanında olacaktı ya, ne yaptığını ne ettiğini bilecekti ya.." (sf 827) birçok kere denemiş, başarılı olamamıştı. Kararını vermişti Vronski'yi terk edecekti, ama Vronski'nin acı çekmesi; onunla ilgilenmediği için kendini harap etmesi gerekiyordu; kafasını taşlara hatta kayalara vurmalıydı Vronski. Vronski'nin annesine gittiği gün(Annesinin kendine uygun bulduğu kız da onların yanındaydı), Anna kıskançlık dolu duygularının altında ezilmiş ve Vronski'yi görmeye; ona son sözünü söylemeye karar verip binmişti trene. Trenden indikten sonra uzun uzun düşündü, Onların yanına gidip kendini küçük mü düşürecekti(zaten onu küçük görüyorlardı)? Ne söyleyecekti sevgilisine? Peki o anki tepkileri ne olcaktı? Anna gitmedi Vronski'nin yanına ve trendeki yaşlı Fransız kadının söylediği sözleri düşündü; "İnsana akıl onu huzursuz eden şeyden kurtulması için verilmiştir." (sf 948) kendini gelen vagonun önüne attı.

Kitabın bitmesine nerdeyse 50 sayfa kalmıştı ve Anna intihar etti. Ben en azından ilereyen birkaç sayfada Vronski'nin; Seryoja'nın hislerinden bahsedilmesini bekledim bitirene kadar kalsiği ama malesef. En son Vronski Türkler le savaşmaya gidiyor ve o savaşa Seryoja'nın da katılmak için başvurduğu yazıyordu; bu kadar. Kalan kısımda Levin'in tanrı hakkında kafa karışıklıkları anlatılıyor ve net olmayan bir sonuçla bitiyor kitap.

Çok üzüldüm Nikolayeviç; insan en azından dört beş paragraf ayırır ve geride kalanların hisleri konusunda bizi aydınlatırdı. Kitabın 1010 sayfa olduğu düşünüldüğünde bu istediğim çok olmasa gerek.

Zaten Anna'ya ayrı bi sinirliyim; o da yetmez miş gibi son 150 sayfa kalmışken yanlışlıkla Anna'nın intihar edeceğini öğrendim ve intihari hakkında yeterince düşünemedim.

Rahat uyu Nikolayeviç Tolstoy; ben sonuç üretçem Vronski için kendi kendime; sen hiç düşünem bizi.

Sevgiyle kal.
N.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap