Gözleri bi açtım Derya'ların üç katlı bi evi vardı, üçüncü kattayım ve Derya'nın odasından içeri giriyorum. Oda aslında aynı eskisi gibi ama her şey yer değiştirmiş. Tek boy bi kitaplık vardı o üç boy olmuş ve içinde çiçek böcek, peluş ya da bikaç tane aşk meşk kitabı değil de böyle bildiğin sapasaplam devrimci kitapları var.
Denizler, Mahirler falan.. Boy boy sıralanmış kitaplar, dergiler, gazeteler. Yani belli ki odayı Deniz Abla işgal etmiş. Derya'yla alakası yok bu odanın.
Bi an aklıma Derya'nın bi kaç gün önce öldüğü geliyor.. tam o an da annesi beliriyor karşı koridordan, fark ediyor beni ve yürümeye başlıyor bana doğru. Herhangi bir açıklama yapmama gerek kalmadan sarılıyor bana (zaten onlara girerken kapıyı değil o pencereyi kullanıyordum normalde, ondan bişey demedi herhalde diyorum içimden) Ağlıyoruz neden öldü diye, biraz sohbet ediyoruz ve Deniz Abla geliyor içeri, bi anda kardeşim de beliriyor yanımızda.
Ufak bi sohbetten sonra yine ağlamaya başlayacakken Deniz Abla kalkıyor, ben ağlamayacağım diyor ve başlıyor oynamaya. Delirdiğini düşünüyorum, kardeşime bişey olsa ben bikaç gün sonra bile ayağa kalkabilecek vaziyette olmam diyorum kendi kendime.
Ve kapatıyorum gözlerimi.
Sevgiyle kal Deniz Abla..
N.
Dipnot; Ben neden bu sıkıntı yaşadığım, görmek bile istemediğim insanları hep rüyalarımda görüyorum. Bana kalsa, konuşmamayı yeğlemezdim onlarla, ama kendileri istediler. Zaten iki kişiler. Şimdi hatırladım, bana hep ikisi derdi, sen herkesi kendin gibi sanıyorsun, insanlar çok pis falan diye, kezban derya senin için hiç iyi arkadaş değil dersi derya da kezbandan uzak dur o çok sinsin çok kurnaz derdi. Birbirilerini ne kadar iyi tanımşılar :D
Denizler, Mahirler falan.. Boy boy sıralanmış kitaplar, dergiler, gazeteler. Yani belli ki odayı Deniz Abla işgal etmiş. Derya'yla alakası yok bu odanın.
Bi an aklıma Derya'nın bi kaç gün önce öldüğü geliyor.. tam o an da annesi beliriyor karşı koridordan, fark ediyor beni ve yürümeye başlıyor bana doğru. Herhangi bir açıklama yapmama gerek kalmadan sarılıyor bana (zaten onlara girerken kapıyı değil o pencereyi kullanıyordum normalde, ondan bişey demedi herhalde diyorum içimden) Ağlıyoruz neden öldü diye, biraz sohbet ediyoruz ve Deniz Abla geliyor içeri, bi anda kardeşim de beliriyor yanımızda.
Ufak bi sohbetten sonra yine ağlamaya başlayacakken Deniz Abla kalkıyor, ben ağlamayacağım diyor ve başlıyor oynamaya. Delirdiğini düşünüyorum, kardeşime bişey olsa ben bikaç gün sonra bile ayağa kalkabilecek vaziyette olmam diyorum kendi kendime.
Ve kapatıyorum gözlerimi.
Sevgiyle kal Deniz Abla..
N.
Dipnot; Ben neden bu sıkıntı yaşadığım, görmek bile istemediğim insanları hep rüyalarımda görüyorum. Bana kalsa, konuşmamayı yeğlemezdim onlarla, ama kendileri istediler. Zaten iki kişiler. Şimdi hatırladım, bana hep ikisi derdi, sen herkesi kendin gibi sanıyorsun, insanlar çok pis falan diye, kezban derya senin için hiç iyi arkadaş değil dersi derya da kezbandan uzak dur o çok sinsin çok kurnaz derdi. Birbirilerini ne kadar iyi tanımşılar :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap