Aradan 13 yıl geçmiş. Dün gibi hatırımda oysa.
Bir akşam okuldan eve geldim; belki gün içerisinde duymamışımdır, hatırlamıyorum. Annem oturmuş sobanın karşısına içi çıkacak gibi ağlıyor. Ağzını bıçak açmıyor, sadece ağlıyor; gözleri morarmış artık nerdeyse.. Sonra babamı hatırlıyorum, oturuyor koltuğun üzerinde, elleriyle kapatmış yüzünü; o da ağlıyor, iç çekişinin sesini duyabiliyorum. Ben annem ve babamın hiç tanımadıkları biri için bu derece gözyaşı döktüklerini hayatım boyunca sadece o gün gördüm, bir daha da göreceğimi sanmıyorum.
Bir albümün vardı, annem Türkiye'den getirtmiş. Tüm albümlerinden derlenmiş bir albüm. O zamanlar teyipler var, albümün de zaten kaset şeklinde. Türkiye'ye göç ettiğimizde 5 yaşımdaydım ve kendimi bildim bileli dinlerim o albümü. Düşün bi kere 5-6 yaşlarımdayım ve oturmuş Hayır, Domates biber patlıcan falan dinliyorum; anlamıyorum tabi hiçbir şey, büyüdükçe dank ediyor.
Sen sadece Adam Olacak Çocuklar'la bize değil meğer dedikleri gibi 7'den 70'e herkese hitap ediyor muşsun. Bizi "Arkadaşım Eşek"'le güldürürken "Hayır"la anne, babalarımızı ağlatıyor muşsun, büyüyoruz ve "Hayır"la biz de ağlıyoruz.
Birini kaybederiz ulusça, ama seni kaybeden sadece türk ulusu değil, tüm dünya uluslarıydı. Ne garip di mi, insan birini kazandığı günü hatırlamaz, hep kaybettiği günü hatırlar..
Hep boğazım düğümlenirdi Barış Manço deyince, şimdi beynim de düğümleniyor. Hani bazen insanı sükunet anlatır ya, rica etsem dinler misin sessizliğimi Barış Abi..
Keşke burda olabilsen ve sarılsan bana, başımı okşasan hafiften.
Seni seviyorum.
N.
Bir akşam okuldan eve geldim; belki gün içerisinde duymamışımdır, hatırlamıyorum. Annem oturmuş sobanın karşısına içi çıkacak gibi ağlıyor. Ağzını bıçak açmıyor, sadece ağlıyor; gözleri morarmış artık nerdeyse.. Sonra babamı hatırlıyorum, oturuyor koltuğun üzerinde, elleriyle kapatmış yüzünü; o da ağlıyor, iç çekişinin sesini duyabiliyorum. Ben annem ve babamın hiç tanımadıkları biri için bu derece gözyaşı döktüklerini hayatım boyunca sadece o gün gördüm, bir daha da göreceğimi sanmıyorum.
Bir albümün vardı, annem Türkiye'den getirtmiş. Tüm albümlerinden derlenmiş bir albüm. O zamanlar teyipler var, albümün de zaten kaset şeklinde. Türkiye'ye göç ettiğimizde 5 yaşımdaydım ve kendimi bildim bileli dinlerim o albümü. Düşün bi kere 5-6 yaşlarımdayım ve oturmuş Hayır, Domates biber patlıcan falan dinliyorum; anlamıyorum tabi hiçbir şey, büyüdükçe dank ediyor.
Sen sadece Adam Olacak Çocuklar'la bize değil meğer dedikleri gibi 7'den 70'e herkese hitap ediyor muşsun. Bizi "Arkadaşım Eşek"'le güldürürken "Hayır"la anne, babalarımızı ağlatıyor muşsun, büyüyoruz ve "Hayır"la biz de ağlıyoruz.
Birini kaybederiz ulusça, ama seni kaybeden sadece türk ulusu değil, tüm dünya uluslarıydı. Ne garip di mi, insan birini kazandığı günü hatırlamaz, hep kaybettiği günü hatırlar..
Hep boğazım düğümlenirdi Barış Manço deyince, şimdi beynim de düğümleniyor. Hani bazen insanı sükunet anlatır ya, rica etsem dinler misin sessizliğimi Barış Abi..
Keşke burda olabilsen ve sarılsan bana, başımı okşasan hafiften.
Seni seviyorum.
N.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap