"Şiddet, şiddeti doğurur."
Gelmiş geçmiş en rahatsız edici filmlerin arasında sıralanır "A clockwork Orange" o yüzden izlemeye kesinlikle cesaret edemedim hiç.
Geçenlerde dr da dolaşırken kitabı buldum, okuyabilir miyim diye çok düşündüm; çünkü sonuç olarak o film kitaptan uyarlamaydı ve insan hayallerinde her şeyi daha rahatsız edici yapabiliyor. Alacağım, cesaretimi toplayınca okurum dedim. Bi kaç ay sonra yani geçen hafta okudum. Kısaca bahsedeyim,
Bir gencimiz mevcut, Alex; zaten kitabı da onun ağzından okuyorsunuz. Yaşamları şiddet üzerine kurulu olmasına rağmen yaptıklarını gayet normal görüyor. Başına onca şey gelmesine rağmen bakış açısının değişmemiş olması çok şaşırtıcı geliyor.
Müthiş bir dille yazılmış kitap, bi ara Alex'in argosu dilimde kalacak diye bile korkmuştum.
"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum." diyor Bay Burgess.
Düşüncelerinize sağlık.
Sevgiler.
N.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap