6 Nisan 2013 Cumartesi

Rüyalar bilinçaltının dışa vurumudur

Dört bölümdü bu gece.

1- Doğumhanedeydim. Ben doğuruyordum, şaşkınlık içindeydim çünkü hamile olduğumun bile farkında değildim. Nerdeyse bi 5 aylık göbeğim vardı, çok tatlıydım ve az sonra ordan bi bebek gelecekti dünyaya. Mucizevi bir şeydi.. Masaya yattım, bebek doğdu ama ortalıkta hiç göremedim onu.

Biraz sonra yataktan kalktım, düşük yapıyordum, doktor sürekli yürümem gerektiğini söylüyordum; ben de yürüyordum. Yürüyordum ama ayakta durmakta o kadar büyük güçlük çekiyordum ki kelimelerle anlatamam, doğum yapmanın düşük yapmaktan daha kolay olduğunu düşünüyordum ve çok korkuyordum. En sonunda lavaboya girdim, ıkındım, ıkındım koca bir kan parçası halinde bacaklarımdan süzüldü minicik bebek.

2- Karşıda bir televizyon var, önümde de küçük bir erkek çocuğu duruyor. Başımı hafif sağa yatırdığımda gayet izlenen bir show programına Tolga'nın davet edildiğini gördüm, o an içimi büyük bir ızdırap kapladı. Ne acıydı görüp, dokunamamak ona. Acı içinde olduğum yere mıhlanmışken bi an önümde belirdi. Sırtı dönük. Bir kerecik olsun dokunmak için elimi uzatmaya bile korkuyordum, kalbim çok kırmıştı; ben de onunkini kırmıştım ama aradan geçen zaman unutturamıyordu onu bana ve çok özlüyordum. Ölecek gibi.

Yüzünü döndü, sadece yüzüme bakıyordu, hiçbir şey söylemiyordu. Kalbim yerinden fırlamak üzereydi, ona sarılmamak için kendimi öyle zor tutuyordum ki.. Düşüncelerini de duyuyordum, o da sarılmak istiyordu bana.. Sonunda dayanamayıp küçük çocuğu kucakladım, ona Tolga'ymış gibi sımsıkı sarıldım, kokusunu çektim içime, birkaç saniye sonra baktım ki Tolga da bana sarılıyor..

3- Kafam dağıldı, hatırlayamadım şimdi 3. rüyamı. Ama devasa bi binada geçiyodu.

4- İşe geç kalıyorum. Koşarak çıkıyorum ana caddeye. Dayıyor siyah captiva gövdesini caddenin sağına, içi bir yığın insan dolu. Bakıyorum, biraz daha bakıyorum ve binmiyorum araca. Gitmesini işaret ediyorum elimle. Özgürlüğümü kazanıyorum.



Bu sefer açık kalmamış hiçbir yerim. Terlemişim. Çok uzun zaman önce araştırmıştım, öyle benim atıp tuttuğum gibi değil yani olay;  ne fazla sıcaktan ne de fazla soğuktan rüya görmüyor insan.

Her şey tamamen bilinçaltı.
Senin yapamadığını, gece yapmışsın gibi gösteriyor bilinçaltın; söyleyemediğini söylemişsin gibi.
İhtiyacı var bilinçaltının bunları yapmaya ama sahibi olan kişi yapmıyor; o da; sen uyanık halde benim istediklerimi yapmazsan ben de uyurken sana bir bir yaptırırım bunları diyor.
Ve bilinçaltı rüyalarla ortaya çıkıyor.

Kendinizi anlamakta, tanımakta güçlük çekiyorsanız başınızı hafifçe rüyalarınıza çevirin.


Rüyalarla kalın.
Öperim.
N.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap