Kendimi bildim bileli dişlerime çok özen gösteririm. Evet çarpıklar hatta belki bunun verdiği psikolojiyle(eziklik de diyebiliriz) sürekli beyaz ve temiz tutmaya çalışmışımdır kendilerini. 19 yaşlarımda doktora gittiğimde beni müthiş hazin bir son bekleyeceğini bilmeden yaşadım hep. Üç dişime kanal tedavisi yaptılar, altı dişe dolgu, iki yirmilik dişim; biri çok ağır olmak üzere(İlk defa böyle bir işe kalkışan gerzek öğrenciler yaptı, ağzım tam iki saat açık kaldı ve sürekli gerzek insanların toplamda beş tane eli ağzımdaydı –ağzım kaç el alacak diye deniyorlardı sanırım- tepemde yirmi kişi çektiğim acıyı seyrediyordu, gerçek doktor da karşıdan; mal öğrencisine komutlar vermekle meşgul; adama resmen yalvararak baktım yardım etsin diye ama nafile. Bi ara ağzımı kapatabildim ve bana doktor getirin diye bağırdım; gerzek öğrenci biz neyiz burada diye cevap verdi, geçircektim ağzına bi tane. İnsafa gelen doktor hemen gelip kopardı dişimi, hadi çıkarın dedi öğrencilere; salaklar dişi boğazıma kaçırdı; aklıma geldikçe cinlerim tepeme çıkıyor; aylarca ağrısını çektim) ameliyatla alındı. Şu sıralar o dolgulu dediğim dişlerimden birine daha kanal tedavisi yapıyorlar aksilik olmazsa bu perşembe bitecek. Üstteki dört dişim çarpık, alttakiler de biraz çarpık ama hiç olmadı hepsinin alttakiler gibi olmasını yeğlerdim. Dişlerine bu derece önem gösteren birinde bu sorunların yaşanması hemen hemen sadece genetikle ilgiliymiş. Genetiğime…
Annem sürekli bana kararsızsın der. Sadece bana söylemekle kalmaz insanların yanında da söyler bunu ve kendimi deli gibi savunmak zorunda bırakır beni. Ben kararsız değilim diye saatlerce açıklamaya çalışırım hem anneme hem insanlara. Çıldırtır beni. İnkar ediyorum işte ne diye sürekli kararsız olduğumu söylersin ki?
Louise Hay denen bir kadın var bilir misiniz bilmem. Araştırmalarına göre diş ve dişlerle ilgili sorunların ruhsal sebebi kararsızlıkmış. Çok büyük yıkıma uğradım okuyunca. Hayır, kararlıyım desem; dişlerinle ilgili sorunlar nerden çıktı diye sormaz mı bilenler. Ayıkla pirincin taşını. İnsanlara açıklamaktan çok bunu kendime açıklamak zor geliyor açıkçası, hep kendimi kararlı ne yaptığını bilen bir insan olarak tanımlardım. Hadi elalemi kandırdım; kendimi nasıl kandıracağım?
Artık elimden geldiğinden daha fazla irdeleyeceğim kararlı olup olmadığımı, kafa yoracağım; kararlı mıyım değil miyim …. konusunda diye düşünemeye vakit ayıracağım ve iyi ya da kötü herhangi birine acilen karar vereceğim. Çünkü dişlerimi çok seviyorum ve beni terk etmelerinden korkuyorum.
Çarpık, dolgulu, kanal tedavili de olsanız; sizi çok seven sahibiniz.
N.Ö.
Annem sürekli bana kararsızsın der. Sadece bana söylemekle kalmaz insanların yanında da söyler bunu ve kendimi deli gibi savunmak zorunda bırakır beni. Ben kararsız değilim diye saatlerce açıklamaya çalışırım hem anneme hem insanlara. Çıldırtır beni. İnkar ediyorum işte ne diye sürekli kararsız olduğumu söylersin ki?
Louise Hay denen bir kadın var bilir misiniz bilmem. Araştırmalarına göre diş ve dişlerle ilgili sorunların ruhsal sebebi kararsızlıkmış. Çok büyük yıkıma uğradım okuyunca. Hayır, kararlıyım desem; dişlerinle ilgili sorunlar nerden çıktı diye sormaz mı bilenler. Ayıkla pirincin taşını. İnsanlara açıklamaktan çok bunu kendime açıklamak zor geliyor açıkçası, hep kendimi kararlı ne yaptığını bilen bir insan olarak tanımlardım. Hadi elalemi kandırdım; kendimi nasıl kandıracağım?
Artık elimden geldiğinden daha fazla irdeleyeceğim kararlı olup olmadığımı, kafa yoracağım; kararlı mıyım değil miyim …. konusunda diye düşünemeye vakit ayıracağım ve iyi ya da kötü herhangi birine acilen karar vereceğim. Çünkü dişlerimi çok seviyorum ve beni terk etmelerinden korkuyorum.
Çarpık, dolgulu, kanal tedavili de olsanız; sizi çok seven sahibiniz.
N.Ö.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap