27 Mart 2019 Çarşamba

Gördüklerimiz ve göremediklerimiz hakkında

Bir ilkokul arkadaşım vardı, bi çocuğa nasıl aşık, balkonlardan birbirlerine bakmalar, birbirleri hakkında herşeyi öğrenmeye çalışmalar, hayaller kurmalar, o da bana aşıklar, belli ediyorlar, di mi ama sencede öyle değil miler. Yanlışlıkla elleri değse birbirlerine alev alırdı ortalık; tüm aşk hikayesinin bileceğim kadarını biliyorum kısacası. Bu gitti çocuğun en yakın arkadaşıyla evlendi, 21 yaşlarındayız. Yani tamam yapacak birşeyim yok çünkü ikna etti ben birbirlerini sevdiklerine. Bi süre sonra sohbet ederken şu eski aşkından bahsetti. Şok oldum. Sanırım evlenince insanın öncesinde kalan herkesi bi anda unuttuğu, bi anda hayatından çıkması gerektiğini, isimlerinin bile anılmayacağını düşünmüşüm, şokumun nedeni bu.

Asıl hikayeye geliyorum. Varlığını bildiğim ama pek iletişimde olmadığım bir kız vardı. Bana biraz laubali gelirdi o nedenle iletişim kurmayı pek tercih etmedim. Neyse bir şekilde o benim işimi yaptı ben onun içini yaptım ve iletişimimiz güçlendi, evet biraz laubali gibi görünüyor ama tanıdıktan sonra içten ve sevecen bir insan olduğunu da gördüm. Bi süredir de iletişimimiz var.

12-13 yıldır evli, kendi işini yapıyor, süper de kocası var, sosyal medyada boy boy fotoğraf paylaşır, ne yese ne içse kocasıyla nereye gitse ne yapsa. Kocası da buna sürekli süprizler yapar, ömrümde görmedim bu kadar sürpriz yapan erkek. Anlayacağınız o kadar iyi bir profil ki, hayatını gözlemleseniz ya kıskançlığınızdan ölürsünüz ya da gıpta edersiniz olmadı bir şekilde yahu ne güzel hayatı var dersiniz. Süprizler kadar hoşlandığı ne var bilmem ama nasıl mutlu oluyor süprizlerden anlatamam.

Doğum günüydü biz de aldık pastamızı balonlarımızı bastık evini, öyle bir mutlu oldu. Birini bu kadar mutlu etmenin bize verdiği haz da yanımıza kar tabi. Gecenin ilerleyen saatleri oldu güzel güzel içtik sohbet ettik. Bu bi ara kankasına 'mesaj atmadı' dedi, kulağımın ucuyla duydum, üstüme de vazife değil ama öyle bir söyledi ki o yoğun beklenti, hüsran ve arkasında gizli şeyleri anlamamak için ekstra çaba sarfetmeniz gerekir. Bir süre daha geçti melankolik melankolik oturuyor, rahatlatmak için,

Belki mesaj atar daha, dedim
Endişeyle başını çevirdi, kim; dedi
Kimden mesaj bekliyorsan, dedim
Nerden biliyosun, dedi
Az önce söyledin, dedim

Gayet normal birinden bahsetmiş olabilirdi, belki teyzesi ne bileyim ama değildi. Anlattı, elini bile tutmadım; nolur yanlış anlama, her doğum günümde mesaj atardı, bu kadar bi iletişimimiz var dedi. Bana bişey söylemek zorunda değilsin dedim yine de anlattı sağolsun. Ben de onu rahatlatmak için bunun normal olabileceğini tam olarak böyle bir hikayeyi net bir şekilde bildiğimi söyledim anlattım hikayeyi (yukarıdaki hikaye değil bu, başka bir hikaye bu arada). Ve insanların önceki hayatını kesip atamayacağını, yarım kalan hikayeler sonlansaydı iyi ya da kötü; bunları daha az düşüneceğimizi ama yarım kalmış hikayeleri beynimizin tamamlamak ve iyi şekilde tamamlamak eğiliminde olduğunu; nasıl olurdu acabayı? yı bize düşündürdüklerini söyledim.

Senin böyle bir hikayen var mı? dedi. Var ama ben bir arkadaşımla yaşadım bu hikayeyi dedim, hala yaşıyorum, beynim; ruhum; kalbim onunla yarım kalan şeyi iyi şekilde tamamlamak için ne kadar uğraşıyor bilemezsiniz dedim. Ama ben biliyorum, gerçek asla beynimin tamamladığı gibi olmazdı.

Velhasıl kelam, o şok olduğum günden beri bir çok hikaye duydum ve anladım ki öyle evlenince,  önceki hayat şak diye bitmiyormuş.

Gecenin sonunda, tüm akşam çektikleri milyon tane fotoğraf, tüm sosyal medyada paylaşıldı harika süprizimiz ve onun mükemmel hayatıyla doldu hesapları tekrar, imrenenler, gıpta edenler fotoğraflara bakıp neden bizim hayatımız böyle değil diye diye uyudular belki ve biz de evlerimize geri döndük.


Gördüğümüz imgelerin hakikatini bilemeyiz.

N.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap