7 Mart 2019 Perşembe

Çok iyi içime içime konuşurum

Ayşeyle bi durum yaşadım diyelim, beni kızdıracak cümleler söyledi; karşı tarafın söylediklerinden sonra hissettiklerime aşağılanmışlık, küçük görülmüşlük, önemsenmemek, yok sayılmak gibi hisler eklenirse asla karşı tarafa birşey söylemem, çok isterim söylemeyi; ama söylemem. Bunları onlara söylersem beni daha da küçük göreceklerini 'hah hah zavallı, böyle hissettiysen demek gerçekten öylesin' vs düşüneceklerini zannederim. Pek tabi haklarında bunları düşündüğüm insanlar sadece hayatımda yeri olan insanlar, öyle alelade tanıdıklarıma çatır çatır söylerim düşündüklerimi hiç de ezdirmem kendimi. Neyse, şöyle bir yöntemim var; söyleyemedim mi karşıdakine; allah artık eğlence başlasın.

Karşıma alırım,
- Bak kardeşim bana bunu bunu dedin,
- Sen beni aşağılar gibi konuşamazsın
- Sen kimsin?
- Ben anamın babamın negatif söylemlerine karşı çıkıyorum sana bişey demiycem mi sandın?
- Bana bu şekilde davranma hakkını kim veriyor ya sana?
- Kimsin kim?
- Bana kıymet vermeyeceksen yol orda
- Ben senin tepeden bakan davranışlarına maruz kalmam, git başkasına bak tepeden
- Seçtiğin kelimelerle, yüz ifaden, küçük bir mimiğinle bile sezdiriyorsun bana bunları, çekmem ben seni

Ne konuşmalar, ne konuşmalar; hiç öyle cool filan görünümüme aldanmayın içimde böyle biri yatıyor. Yıllar içinde şu oldu tabi bu konuşmaları karşı tarafa da yapabiliyor hale geldim; bazılarına tam bu sertlikte, bazılarına yumuşatıp bazı hislerimi yine gizleyerek tabi. Ama bişey söyliycem size, şu konuşmaya hislerimi de eklediğimde, kırıldığımı, üzüldüğümü, kendimi kötü hissettiğimi vs (ama gördüğünüz gibi, aşağılanmış hissetme, önemsenmemiş hissetme ve küçük düşürülmeye çalışıldığımı hissetmeyi yine söylemiyorum) karşı tarafa gösterdiğimde hiç de bi kaybım olmadı, bundan sonra da olmaz bence; gerçi gitmek isteyen de gidebilir ne diyeyim.

Bu girişi yapmamın nedeni şu, artık bu tip konuşmaları söyleyemediklerim ya da söyleyemeyeceklerim için yapmıyorum; bir ön konuşma olarak yapıyorum :D Unutmayayım ne diyeceğimi diye tekrar tekrar oturtuyorum karşıma kişiyi.

Şöyle bir arkadaş düşünün şimdi, küçüklüğünizden beri varlığını biliyorsunuz, arada görüyorsunuz, işte lisede bazen okula birlikte gidiyorsunuz, üniversite döneminde yurtdışında okuyor ve o giderken onu ziyarete gidiyorsun, bi kere bavulunu birlikte topladığımızı hatırladım şimdi hatta annesi filan vardı; okuldan eve geldiğinde haberim olursa ziyaretine gitmişimdi, bi kere yolda karşılaştık şok geçirdim, müthiş bir fiziksel değişime uğraşmış, sonra çalışmak, yüksek lisans yapmak için Berlin'e taşında uzun yıllardır orda, arada geldiğinde haberim olunca gidiyorum görmeye, ya da biryerlerde buluşuyorlar büyük bir kız grubu ben de gidiyorum, ya da ne bileyim oturuyorlar birkaç arkadaş bişeyler içiyorlar ; haberim oluyor ben de gidiyorum yanlarına filan, sohbet ediyoruz özlem duyduğunu anlatıyor e gel o zaman diyorum en o zaman başka dertler var diyo e kal o zaman diyorum, bir ya da iki sefer geldiğinde buluşup çarşıya kahve içmeye gitmişliğimiz var. Böyle bi ilişki. Yani bu kadar bi ilişki.

Kısaca şunu da anlatayım, ben bi şekilde bir şeyler oldu ve yanına gittim onun, fotoğraf müzelerini, galerilerini görmek, göz ve ruh gelişimimiz katkı sağlamak maksatlı bir seyahatti ve onda kaldım belki 9 gün tam hatırlayamıycam. Sohbet muhabbet ettik akşamları, gayet keyifli geçti. Şu yakın arkadaşlık kaybından oluşan kontenjan düşüklüğünü de biliyor. Ve biz de iletişim halindeyiz bi süredir, görüşüyoruz telefonlarla filan. Bi süre önce benim aklıma bişey geldi.

Eyvah! Onu diğer arkadaşdan oluşan boşluğa koymaya çalıştığımı düşünmesin sakın :O

Oturttum karşıma,

- Bak Milena, benim boşlukta oluğumu düşünmüş olabilirsin, onun yerine seni koymaya çalıştığımı düşünmüş olabilirsin
- Tamam yakın bi arkadaşım gitti diye hemen doldurmak istiyormuşum gibi görünmüş olabilir biliyorum ama değil
- Siz farklı insanlarsınız
- Ben gerçekten düşünmedim böyle bişeyi
- Farkındayım tam da öyle görünüyor ama
- Yani bizim zaten böyle bi iletişimimiz yoktu
- Telefonda konuşmak ya da yazışmak gibi bi iletişim halinde değildik biz işte o yüzden de bi boşluğu doldurmuş olmuyosun
- Bak bu senle olan iletişim ben oraya geldiğimden beri güçlenmeye başladı, sen de farkındasındır bence
- Açıklama yapıyormuş gibiyim ama yani bak bence zaten sen de farkındasın

 Daha neler dedim, sonra dedim ki yok ben bunları söylemiyim en iyisi.

Sonunda olaya geldim, dün akşam konuşuyoruz bak dedim bi zaman önce şöyle şöyle düşündüm aklımdan bunlar bunlar geçit, bir kahkaha attı.

Bir kahkaha attı! Bu kadar. :D

E ben onca şeyi boşu boşuna mı kurdum şimdi?

N.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yap